Genel Bilgiler:
İsim: Yurttaş Kane
Yayın Tarihi: 1941
Tür: Dram/Gizem
Süre: 1 Saat 59 Dakika
Puanlamalar:
- Imdb: 8,3/10
- Roger Ebert: 4 Yıldız – Great Movie
- Sinemalar.com: 8,3/10
- Beyazperde: Oylanmamış
Film Kadrosu:
Yönetmen: Orson Welles
Senaryo Yazar(lar)ı: Orson Welles, Herman J. Mankiewicz, John Houseman, Mollie Kent, Roger Q. Denny
Sinematografi: Gregg Toland
Oyuncular: Orson Welles, Joseph Cotten, Ruth Warrick, Dorothy Comingore, Agnes Moorohead, Gregg Toland,
Prodüksiyon/Yapım: RKO Radio Pictures
Film/Parasal Değer:
Bütçe: $830,000 Civarı
Gelir: $1,594,107
Ek Bilgiler:
Filmin Geçtiği Lokasyonlar: ABD
Filmin Orjinal Dili: İngilizce ve İtalyanca
Filmi Kaliteli Kılan Özellikler:
Bir filmi kaliteli ve iyi yapan yönlerden birisi de aslında o filmin dönemine göre teknik konularda oldukça ilerde olmasıdır. İşte Citizen Kane’de gerek hikaye anlatımı gerek kamera kullanımı gerekse de makyaj tasarımı konusunda dönemine göre çığır açmış ve günümüzde belki de birçok film tarafından elde edilemeyecek bir kalitede olan klasiklerdendir. Ayrıca eklemek gerekirse de film ünlü yönetmenler Martin Scorsese ve Stanley Kübrick’in en iyi on film listelerinde yer alır.
Not: Citizen Kane, Orson Welles’in henüz 25 yaşında yönettiği ilk uzun metrajlı filmdir.
Not 2: Orson Welles bundan sonra çektiği her filmde ayrıca oyuncu olarak da yer alıyor.
Ayrıyeten bir başlık açmadığım için şuna da değinmek isterim ki: Citizen Kane filminde özellikle Kane karakteri makyajı dönemin çok çok ötesindedir. Bu ustalık sonucunda da zaten karakterlerin her yaştaki hali gerçekçi bir şekilde yansıtılmıştır. Hatta Kane karakterinin makyajının yaklaşık 7 saat sürdüğünü biliyoruz ki Orson Welles bu makyajı gece vakti yapıyor sabah ise filmin çekimlerini üstleniyormuş. İlerde yine değineceğim bazı noktalara ancak şunu diyebiliriz ki Citizen Kane ayrıca bir azmin ürünüdür.
Orson Welles, filmde kamerayı da ustaca kullanmış ve hikaye anlatımını daha çekici ve kaliteli bir hale getirmiştir. Martin Scorsese de bir röportajında bazı kamera tekniklerini ilk bu filmde gördüğünü dile getirmiştir. (Ayrıca kendi filmlerinde de bunu görüyoruz. Örneğin: Wolf of Wall Street vs.)
Yurttaş Kane filminde kullanılan kamera teknikleri şunlardır:
Tavan Çekimi: Orson Welles, yan ışıkları kullanarak tavanı da oyuncularla birlikte görüntülüyor. Oysaki filmin çekildiği döneme göre bu pek tercih edilen bir yöntem değildi.
Düşük Açılı Çekim: Oyuncuyu alttan çekerek ona psikolojik olarak büyüklük/üstünlük kazandırmak ve yine o döneme göre oldukça etkili ve fazla kullanılan bir tekniktir.
Net Alan Derinliği: Kamera tarafından görüntünün netlendiği kameraya en yakın ve en uzak yerler arasında kalan alanı etkili bir biçimde göstermek ve yine Orson Welles bu tekniği de etkili bir biçimde kullanmıştır (Bu teknik sonrasında Martin Scorsese tarafından da kullanılmıştır.)
Bu üç tekniği de Orson Welles ustaca kullanmış ve kamera teknikleri bakımından kendinden sonraki bazı yönetmenler tarafından da örnek alınan birisi haline gelmiştir.
Citizen Kane filmindeki hikaye anlatımı günümüz filmlerinin belki de birçoğunun bile yakalayamadığı bir seviyededir. Filmin içerisine izleyiciyi çekmek ve Kane karakterinin hayatını izleyiciye daha gerçekçi kılmak adına Orson Welles güzel bir hikaye anlatımı deneyimi sunmuştur.
Hikayeyi düz bir şekilde anlatmak yerine; dünü, bugünü, Kane karakterinin çocukluğunu, gençliğini, yaşlılığını göstermiş ve bunu yaparken de farklı karakterlerin hem birinci kaynak niteliğindeki konuşmalarını hem de bu karakterlerin Kane ile olan anılarını kullanarak hikaye anlatımında dönemine göre çığır açmıştır. Hikaye anlatımında kullandığı yöntem ise parçadan bütüne doğru ilerleme yani hikayede çözümleme yapılmasıdır.
Filmin Konusu:
Film başından sonuna kadar aslında Kane adlı bir medya patronunun hayatını ele alır. Bu maceraya ise filmin başında Kane’in hayatının belgeselini izleyen bir grup araştırmacının/gazetecinin Kane’in son sözleri olan Rosebud kelimesinin sırrını öğrenmek istemeleriyle başlarız. Aslında filmin daha çok Rosebud kelimesinin Kane için ne anlam ifade ettiğini bulmaya çalışan gazeteciler ve biz izleyiciler arasında gerçekleşen hikaye anlatımı olsun kamera kullanımı olsun bizi içine sürükleyen bir macera olduğunu söyleyebiliriz. Her ne kadar Rosebud kelimesinin Kane için ne ifade ettiğini yönetmen filmin ortalarında ipuçları vererek izleyiciye aktarmak istese de ki dikkatli izleyiciler bunu hemen anlayacaktır tam olarak filmin sonunda ne anlama geldiğini çözmüş oluyoruz. İlk olarak direk mevzuya dalmamak adına biraz Kane hakkında konuşalım. Kendisi çocuk yaşlarında ailesinin elinden bir maden yatağı takasıyla alınmıştır. Bu madenin değerlenmesi sonucunda ise daha genç yaşlarında bir gazetenin genel müdürlüğüne oturmuş zengin bir medya patronu haline geleceği serüvenine başlamıştır. Aslında genel olarak filmde Kane’in ailesinin elinden alınmasının bu medya patronluğu sürecini nasıl etkilediğini; bu süreçte psikolojik olarak nelere maruz kaldığını ve bu zorlukları da nasıl aşmaya çalıştığı anlatılmaktadır, hem de birçok gönderme ile…
Filmdeki Medya Göndermeleri:
Göndermek demişken film boyunca medyanın olaylara karşı tutumuna ve bu olayları nasıl çarpıtabileceklerine dair de izleyicide genel bir kanı oluşturmak istemiş aslında Orson Welles. Filmden örneklere baktığımızda ise Kane’in “İnsanlar ben ne dersem onu düşünür” sözü buna en büyük kanıttır ve tabi bir de gazete yönetim binasından geçen şu konuşma:
- Neden biz de bu habere 3 sütunlu başlık atmadık?
- Çünkü haber o kadar önemli değil.
- Başlık büyük olursa haber de o kadar büyük(önemli) olur.
William Randolph Hearst ve Kane Karakteri Arasındaki İlişki:
Daha önce de bahsettiğimiz gibi film büyük zorluklar ve bu zorluklara gösterilen azmin bir ürünüdür aslında. O dönemde yine büyük bir medya patronu var: “William Randolph Hearst” ve filmdeki Kane karakteri ile de çok büyük benzerlikleri var. Örnek vermek gerekirse:
- Filmdeki Xanadu aslında William Randolph Hearst tararafından yaptırılan Hearst Kalesine çok benzemektedir.
- İki kişi de yaptırdıkları bu kale de heykel koleksiyonu yapmaktadır.
- İki kişi de medyada önemli bir yere sahiptir ve medyanın gücünü kullanarak işlerini yaparlar.
Her ne kadar Orson Welles filmdeki karakterleri yaparken birçok kişiden esinlendiğini söylese de ana karakterin Hearst’e benzemesi ve filmde de medya sayesinde insanlara hükmetmiş olarak canlandırılmasından dolayı Hearst filmin çıkışını engellemek için elinden geleni yapmıştır.
- Orson Welles’e filmin çekiminde harcadığı bütçeden daha fazlasını verip filmi kaldırtmak istemiş.
- Orson Welles’i komünist olmakla suçlamış.
- Kendi sahibi olduğu medya kuruluşlarının filmin reklamını yapmasını yasaklamış.
- Yapımcı RKO Stüdyolarından filmin yayın haklarını satın almaya çalışmış ama Orson Welles ondan önce davranmış.
Film bütün bu engelleme çalışmalarına karşın Amerika’da yayınlanmıştır ama Orson Welles yine rahat bırakılmamış akademi ödüllerinde bazı skandallar yaşanmıştır.
Oscar Skandalı:
Film o sene 9 dalda oscara aday olmasına rağmen sadece “en iyi senaryo” ödülünü kazanabilmiştir. Burda bir ironi de var tabi ki: Filme oscar vermeyen akademinin üyeleri arasında yaptığı ankette Citizen Kane en iyi Amerikan filmi seçilmiş buna rağmen “en iyi film” kategorisinden ödül alamamıştır. Bunda da kesin olmamakla beraber en büyük sebebin Hearst’ün akademi üzerinde güç uygulaması söylemi var.
Filmin Gerçekçiliği – Arkaplandakiler:
Benim özellikle filmlerde gördüğüm zaman heyecanlandığım bazı olaylar var. Filmi daha gerçekçi kılmak adına yönetmenlerin/oyuncuların hayatlarını değiştirmeleri pahasına uyguladığı bazı dokunuşlar da diyebiliriz. Her ne kadar bunları film sırasında anlamasak bile yönetmenlerin/oyuncuların röportajlarda dile getirdikleri noktalardır.
Citizen Kane filminde de bunlara sıklıkla rastlamaktayız:
- Kane’in Suzan’ın odasını dağıtma sahnesi 1 tekrarda çekilmiş, çekimler sırasında Orson Welles’in eli kanamıştır.
- Orson Welles, Suzan karakterini herkesin önünde aşağılayarak ondan gerçekten nefret etmesini sağlamıştır – filme gerçekçilik katmak için…
- Orson Welles’in çekimler sırasında ayak bileği kırılmıştır(iki hafta kadar) ve bu süre boyunca çekimleri tekerlekli sandalye ile yönetmiş; kendi sahnelerinde ise metal bir destek kullanmıştır. (Örnek: Getthys’in peşinden koştuğu sırada da ayak bileği kırılmış durumda…)
- Leland’i oynayan Joseph Cotten, sarhoş olup Kane ile konuştuğu sahneye hazırlanırken 24 saat uyanık tutulmuş ve ardından o haliyle içki içerek çekimleri tamamlamıştır.
- Leland sarhoş haliyle ile Kane’in konuştuğu o sahnede de Joseph Cotten bir kelimeyi yanlış telaffuz ediyor, Orson Welles ise bunu kesmek yerine beğendiği için sahneyi aynı şekilde filme ekliyor.
- Kane’in miting konuşmasını yaptığı sırada bütün o izleyiciler maket ve maketlerin canlı olduğu hissini uyanırmak için de kafalarına bir sürü küçük delikler açılıyor, sonrasında ise arkadan hareketli ışık veriliyor; böylece maketler hareket ediyor gibi gözüküyor.
Rosebud – Kane’in Yaşamı ve Son:
Şimdi ise Rosebud kelimesine geçelim ki film zaten bu kelime üzerinden dönüyor. Bütün bu yazdıklarım da okuyucuyu filme daha çekmek içindi…
Rosebud aslında Kane’in çocukluğunda ailesinin elinden alındığı o karlı günde oynadığı kızak, birnevi ailesi ve belki de yaşayamadığı o çocukluğu hakkında hatırladığı tek anı ki zaten bunu daha da anlamlı kılmak adına da Kane öldüğü zaman diğer eşyaları ile birlikte o kızağı da yakılıyor. Kane’i ağlarken gördüğümüz tek sahnede de zaten elinde bir küre vardır ve küreyi sallayınca o anısını hatırlar ve Rosebud diyerek ağlamaya başlar.
Günlük hayatta aslında belki de filmdeki gibi bir ömür boyu içimizde oluşan boşluğu doldurmak için çalışırız, bu boşluk psikolojik, ekonomik herhangi bir sebepten olabilir. Kane’in içindeki bu boşlukta çocukluğunda ailesinin elinden alınması. İçindeki bu boşluğun çaresini de “yoksullara yardım edeceğim” kılıfıyla insanlara ve paraya hükmetmekte buluyor. (Aslında yapacağımız bir şeye karşı kılıf uydurmak doğal bir savunma mekanizmasıdır sonuçta) Para, güç, şöhret sahibi olmuştur ancak içindeki sürekli bir eksiklik vardır az önce bahsettiğim gibi; Ancak hiç bir şey: İnsanlara/paraya hükmetmesi vs. o boşluğu dolduramamış ve Kane yine karlı bir gecede mutsuz ve yalnız ölmüştür.
Citizen Kane Filmi çıkış tarihi 1941 tarihinden günümüze kadar birçok yarışma,festival ve etkinlikte 10 ödül – 13 adaylık başarısı göstermiştir.
Akademi Ödülleri: (Ödül İsmi = Oscar) (1942) (8 Adaylık, 1 Ödül)
Ödül:
- En iyi senaryo
Adaylıklar:
- En iyi film,
- Başrolde en iyi erkek oyuncu/Orson Welles,
- En iyi yönetmen/Orson Welles,
- En iyi sinematografi/Gregg Toland,
- En iyi sanat yönetimi-iç dekorasyon,
- En iyi ses/John Aalberg,
- En iyi film kurgusu/Robert Wise,
- En iyi müzik/Bernard Herrmann,
Bilim Kurgu, Fantastik ve Korku Filmleri Akademisi: (Ödül İsmi = Satürn Ödülü) (1942) (1 Adaylık)
Aday:
- En İyi DVD / Blu-Ray Special Edition Sürümü (70th Anniversary Ultimate Collector’s Edition” sürümü için)
Ulusal İnceleme Kurulu: (Ödül İsmi = NBR Ödülü) (1942) (4 Ödül)
Ödüller:
- En iyi film,
- En iyi on film,
- En iyi oyunculuk/George Coulouris
- En iyi oyunculuk/Orson Welles,
New York Film Critics Circle Ödülleri (Ödül İsmi = NYFCC Ödülü) (1941) (2 Adaylık, 1 Ödül)
Ödüller:
- En iyi film,
Adaylıklar:
- En iyi yönetmen/Orson Welles,
- En İyi Erkek Oyuncu/Orson Welles,
Village Voice Film Anketi: (Ödül İsmi = VVFP Ödülü) (1999) (1 Ödül)
Ödüller:
- Yüzyılın en iyi filmi
Yurttaş Kane Filmi İle İlgili Yapımlar:
RKO 281: Film, 1941 filmi Citizen Kane’nin arkasındaki sorunlu üretimi anlatıyor.
The Battle Over Citizen Kane: 1996 yılında gazete mogul William Randolph Hearst ile aktör / yazar / yönetmen Orson Welles over Welles’in 1941 tarihli sinema filmi Citizen Kane arasındaki çatışma hakkında 1996 yılının belgesel filmidir.