Epilepsi (Sara) Hastalığı Nedir?
Halk arasında “sara hastalığı” olarak da bilinen epilepsi, beynin bir bölgesindeki hücrelerin normalin üstünde elektrik sinyali yollaması sonucu ortaya çıkar ve tekrarlayan nöbetler şeklinde kendini gösterir. Yapılan araştırmalara göre ülkemiz nüfusunun yaklaşık % 1’inin epilepsi hastası olduğu biliniyor. Epilepsi, halk arasında ya da yakınlardan saklanan bir hastalık olsa da aslında birçok tipi rahatlıkla tedavi edilebilir.
Epilepsi, kronik bir hastalıktır. Beyin travmaları, tümörler, doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması ve kişinin yaşamının herhangi bir zamanında bir nedene bağlı olarak beyninde hasara neden olacak durumlar bu hastalığa sebep olabilir. Ayrıca genetik etkenler de kişinin epilepsi hastası olmasında rol oynar. Çoğumuzun bildiği şekliyle hastalık, epilepsi nöbetleri ile kendini belli eder. Epilepsi nöbetleri, ani şekilde ortaya çıkar ve beynin tümüne ya da belirli bir bölümüne yayılır. Nöbet tipleri beynin hangi bölgesinde başladığına göre değişir. Bazı epilepsi nöbetlerinde bilinç kaybı, kontrolsüz vücut hareketleri olabileceği gibi, bazı nöbetlerde de belirtiler kendini çok belli belli etmeden hissedilir. Çoğu nöbet 30 saniye-2 dakika arasında gerçekleşir. Geçirilen nöbetler beş dakikadan uzun sürerse acil tıbbi yardım alınmalıdır. Bir kişiye epilepsi hastalığı tanısı koymak için kişinin en az iki kez nöbet geçirmiş olması gerekir.
Epilepsinin Belirtileri
Epilepsi beyindeki bir fonksiyon bozukluğu olduğundan, beynin etkilenen bölgesinin yürüttüğü işleve göre semptomlar farklılaşabilir. Çok belirgin olan bazı belirtiler şunlardır:
- Vücutta ani kasılmalar,
- Kollarda ve bacaklarda kontrol edilemeyen sallantılar,
- Şuur kaybı,
- Seri şekilde baş sallama hareketi,
- Kısa bir süre seslere veya konuşmalara yanıt verememe,
- Sabit bir noktaya bakmak,
- Hızlı göz kırpmak,
- Korku, anksiyete ya da dejavu (yaşanılan bir olayı daha önceden yaşamışlık duygusu) gibi psikolojik semptomlar,
- Nefes darlığı, nefes kesilmesi,
- Dokularda ve yüzde morarma,
- Aşırı tükürük salgılanması,
- İdrar kaçırma,
- Hareketlerini kontrol edememe,
- Kriz sonrası şaşkınlık, uyku hâli,
- Korku, aşırı, sinirlilik, dalgınlık,
- Burun akıntısı ve kanaması,
- Dudakta ve ağız içinde uçuklamalar,
- Kokuya hassasiyet,
- Sigara ortamında kalınması sonucu yaşanabilecek damar tıkanıklığı…
Epilepsi Nöbetleri Sırasında Ne Yapılmalı?
Epilepsi nöbeti geçiren kişinin dilini ısırmasını önlemek için ağzına sert bir cisim yerleştirmek yanlıştır. Sert cisim hastanın dişlerini kırabilir ya da boğazını tıkayarak nefes almasını engelleyebilir. Yapılabiliyorsa iki çenesi arasına bir bez parçası konabilir, çenesi açılmıyorsa nöbet geçiren kişiyi bunun için zorlamamalıyız. Ayrıca dilinin arkaya kaçması, dilin boğazı tıkaması gibi şeyler epileptik nöbetlerde çok sık karşılaşılan bir durum değildir.
- Öncelikle sakin olmalıyız ve hastanın yanından ayrılmamalıyız. Yardım gerektiren bir durum varsa başkasını göndermeliyiz.
- Hastanın hareketlerini durdurmaya ve engellemeye çalışmamalıyız.
- Nöbet geçiren hastayı imkanımız varsa sakin bir yere almalıyız.
- Yaralayabilecek ucu sivri veya sert eşyalardan (sivri köşeler vb.) hastayı uzaklaştırarak veya bunları hastanın yanından uzaklaştırarak hastayı koruma altına almalıyız
- Sıkı giysileri varsa giysilerini gevşetip (kravat, kemer gibi), şayet takıyorsa gözlüğünü çıkartmalıyız epilepsi nöbeti sırasında hastayı sağa veya sola yan yatırmalıyız. Bu sayede nöbet sırasında salya ya da kusma varsa hastanın boğazına kaçması önlenmiş olur.
- Başını çarpmaması için nöbet geçiren hastanın kafasının altına yastık/destek koymalıyız. Ayrıca kişinin etrafı boş bırakılarak da rahat nefes almasına yardımcı olunabilir.
- Asla ağzına bir şey sokmaya veya koymaya (örneğin, dişlerini sıkıyorsa açmaya, su vermeye veya ilaç vermeye ) çalışmamalıyız.
- Nöbet geçiren epilepsi hastası için çene ile ilgili zorlayıcı hareketler zararlıdır, bu tür girişimlerde bulunmamalıyız.
- Nöbetin geçmesini sağlamak için halk arasında geçen bilinçsiz teknikler denememeliyiz. Hasta için gerekli önlemleri aldıktan sonra nöbetin bitmesi beklemeliyiz.
- Epilepsi krizi olduğu bilinen bir kişiye yapay solunum veya kalp masajı yapılmasına gerek yoktur.
- Hastanın üzerinde epilepsi hastası olduğunu gösteren ve neler yapılması gerektiğini açıklayan bir kart veya sağlık karnesi olup olmadığına bakmalıyız.
- Unutmayın ki; nöbet sonrasında kişi yorgun, ne yaptığını bilemez haldedir. Dolayısı ile bu aşamada elinizden geldiğince sakin ve güven verici olun! Engellemeler olumsuz olabilir ama açık bir cama veya yola doğru gitme vb. hareketlere sakince ve hastayı zorlamadan engel olmalıyız.
- Alınması gereken bu önlemleri aldıktan sonra hastanın epilepsi nöbetinin bitmesini beklemeliyiz.
Nöbet hakkında verebileceğimiz bilgilerin; hastalığın ilerleyişini belirlemek için hem hastaya hem de doktora çok faydalı olacağını unutmamalıyız.
Epilepsi Tedavisi Nasıl yapılır?
Epilepsi, mutlaka doktora başvurulması ve doktorun gerekli gördüğü sürece kontrol altında kalınması gereken bir hastalıktır. Bu durum, epilepsinin ömür boyu devam edeceği şeklinde algılanmamalıdır. Epilepsinin bazı türleri; hasta belli yaşlara geldiğinde kendiliğinden ve tamamen düzelebilir hatta hasta için ilaç tedavisine gerek duyulmayabilir. Ancak bu hassaslık derecesine de bağlı olabilir ve ne yapılacağına ilişkin kararı doktor vermelidir.
Nöbetlerin tekrarlaması ve status epileptikus (Bir epileptik nöbetin beş dakikadan uzun sürmesi veya 30 dakika içinde hastanın önceki durumuna dönmesini engelleyen en az iki nöbetin ardı sıra oluşması durumu) hali, beyinde oksijensiz kalmaya bağlı bazı etkilere yol açabilir. Her nöbet bir sonrakinin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Tedavisiz kalan küçük nöbet türlerinin bir süre sonra büyük nöbetlere dönüşme olasılığı vardır. Bu nöbetlerde hastanın maruz kalabileceği merdivenden düşme, kişi sokakta ise trafik kazası, suda boğulma gibi tehlikeler vardır. Bu nedenlerle epilepsiye mutlaka müdahale edilmelidir. Hastalığın en önemli iyileştirme şekli ilaç uygulamasıdır ve tedavi boyunca kullanılan ilaçlar beyin hücrelerinin aşırı uyarılma durumuna baskı uygulayarak nöbetlerin oluşunu engeller. Bu ilaçlar her gün, önerilen dozda ve saatlerde çok düzgün bir şekilde kullanılmalıdır. Doktor çocuğun yaşını, kilosunu, nöbet tipini göz önüne alarak ilaçları seçer. Tedavide kullanılan başlıca ilaçlar fenobarbital, fenitoin, epixx, depakin, epitam, karbamazepin, valproik asit ve etosüksimiddir. İlaçları düzenli ve doktorun tarif ettiği gibi kullanmak çok mühimdir. Kullanılan bu ilaçlar hastalığı tamamıyla geçirmez ama nöbetleri engeller veya sayısını azaltır.
Epilepsi tedavisinin düzgün bir biçimde sürdürülmesi halinde de nöbetler devam edebilir. Tıbbın hızlı adımlarla ilerlediği dünyamızda hiçbir hekim epilepsili bir çocuğun anne-babasına tedavi ile nöbetlerin %100 kaybolacağını garanti edemez. Nitekim dünya istatistiklerine bakılacak olursa uygun tedavi şartlarında hastaların %60’ında nöbetlerin tümüyle ortadan kalktığı, %20’sinde tüm tedavi seçeneklerine rağmen nöbetlerin devam ettiği görülmektedir.
Hâlen ilaçla tedaviye cevap vermeyen belli epilepsi türlerinde cerrahi tedavi olanakları geliştirilmeye çalışılmaktadır.
Kaynakça
http://www.turkepilepsi.org.tr/menu/41/epilepsi-ve-ilk-yardim
https://www.cnnturk.com/saglik/epilepsi-nedir-epilepsi-belirtileri-nedenleri-ve-tedavisi